Siz de millî kültürümüzde yer alan mâniler araştırıp bunlardan birini aşağıdaki alana yazınız.
Maniler çok eski zamandan beri var olan, ilk dönemlerde Türklere özgü olarak söylenegelen şiirsel sözlerdir. Tarihine bakıldığında da sadece bireysel olarak değil toplumun kabullendiği ve sahiplendiği bir edebi türdür. Maniler aşık atışmalarında kullanılırken; insanların duygu ve düşüncelerini ifade ediş biçimleri olarak da yararlanılmış türlerdir. Bazen sevgiyi ifade etmek için kullanılırken bazen de çevrenin bilinçli bir şekilde korunması adına oluşturulmuş manileri görebiliyoruz. Manilerin pek çoğunda da eleştirel bir şikayet edici bir üslup olduğu da görülebilir. Bu da karşımızdaki kişiye fiziki olarak bir zarar vermeden yazılan maniler ile ona cevap vermek ile daha saygılı bir ortamda tartışmalar gerçekleştirilmiştir.
Milli kültürümüzü yansıtan ve bize biz olduğumuzu hatırlatan birkaç mani örneğini şu şekilde verebilirim:
“Ay doğar ayazlanır
Gün doğar beyazlanır
O yar beni gördükçe hem güler hem nazlanır.”
Yukarıda verilen maniyi düşününce hemen aklıma maninin duyguların ifade edilmesinde kullanıldığı geldi. Burada duygu ifade edilirken kullanılan mani türü ile; sevgi, saygı, hoşgörü, şefkat, ayrılık, nefret; gibi duyguların ifade edilmesinde bir aracı kaynak olarak kullanıldığını da söyleyebiliyoruz.
Bir başka mani ise;
“İncili,fesli yarim
Bülbül kafesli yarim
Aceb benim olur mu
Padişah nesli yarim”
Bu maniye bakıldığında da sevdiği kişiye kavuşmayı bekleyen ve gözleyen bir aşık olduğunu ve onun dilinden biraz sitem birazda sevgi barındıran bu maniyi okuyoruz.